ADİGE-ABHAZ YAŞAMINDA ŞARABIN ÖNEMİ

KUTSAL KİTAP: Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrı’nın hoşuna gitti.
(Vaiz 9:7).
Yüreklerini sevindiren şarabı,
Yüzlerini güldüren zeytinyağını,
Güçlerini artıran ekmeği hep sen verirsin.    (Mezmurlar 104:15)
Şarap düşkünü, zorba olmamalı; uysal, kavgadan ve para sevgisinden uzak olmalı.  (1. Timoteos 3:8)
Artık yalnız su içmekten vazgeç; miden ve sık sık baş gösteren rahatsızlıkların için biraz da şarap iç..  (1. Timoteos 5:23)

«Onlar (Adıgeler-Çerkesler) durmadan kadeh kaldırıyorlar: Tanrı’nın şerefine, kutsalları adına, hısım akrabalarının sağlığına, ölen arkadaşlarının belleğine, dikkat çekici yiğitlik, cesaret, başarıların anısına, sanki bir ayin yapıyorlarmış gibi, saygı ve alçak gönüllülük içerisinde içtenlikle içki içiyorlar.» Giorgio İnteriano 1502 yılı. (Cenevizli tarihçi, etnograf ve gezgin

(…)

Kabardey Ceguak’ue (kültür sanatçısı) Ağnokua Laşe, bu duruş şeklini ne güzel ifade etmiş:
Fade yüreğimize sinerse neşeli, güler yüzlüyüz,
Hızlı olanı geçiyoruz,
Güçlü olanı yeniyoruz.
Zihnimizi açıyor, dilimizi çözüyor.

Bu şekilde içme yönteminden ve davranışından Tanrı’nın hoşnut kalacağını düşünürdü halkımız. Bu nedenle uygun bir şekilde içmeyi ve topluma uygun bir şekilde girmeyi bir saymışlardır. «Пщыми уэркъми фахэтыфу, фадэ ефэнкIэ фыIэрыхуэу» (Pşı ve work ortamında bulunabilip, içme becerisine de sahip olup..)

Çerkeslerin yaşamında Fade o kadar yer edinmişti ki, insanın yaşamını bereketlendiren şeyler sayılırken Fade’de onların içerisinde yer alırdı «Гъэшыр гуэл хуэдизу, къуейр шэрхъ хуэдизу, фор гуибгъуу, фадэр псы къиуауэ.» (Sütümüz göl kadar, peynirimiz teker kadar, bal dokuz sepet, içkimiz taşkın nehir.)

(…)

İçkinin canlı olduğunu düşünürdü eski Çerkesler: Fıçıda bulunan içki yükseliyor, alçalıyor, «nefes alıyor», «fısıldıyor», «konuşuyor» Olumsuz bir gün yaşanacağı zaman, içkinin o tehlikeli durumu önceden fark edip hareketlendiğine inanırlardı.

Başka bir bakış açısı; Mahsım’a çok bekletilirse üç katmana ayrılır. En alttaki kısım «bırkut» olarak adlandırılırdı. Sıradan insanların içkisiydi. Onun üzerindeki ince katman work’lerin içkisiydi. Mahsıma’nın en üstteki saf şekli pşıların (prenslerin) içeceğiydi.

Mahsıma’nın rengi kırmızıya dönüşürse daha makbul sayılırdı. Mahsıma’nın rengi beğenilirse «Tavşan kanı gibi kırmızı» denirdi. Mahsıma’nın rengi bulanık bir görüntüsü varsa «Mahsımaları kundepso gibidir» derlerdi. «Фадэр хакIуэщ» (Fader xak’uash) yani içki aygırdır, güçlü kuvvetlidir, diyen bir halk içki içmenin yapacağı etkiyi anlıyordu.

Kaynak: Etnograf TSIPINE Aslen, ЦIыпIынэ Аслъэн. Адыгэ фадафэ щэнхабзэр (Культура винопития у адыгов)

Çeviri: BEŞTO Yılmaz Beştepe