Kadın Cinayetleri Toplumumuzda Kapanmayan Bir Yara

Son zamanlarda medya, konuşmalarımız ve düşüncelerimiz; kadın cinayeti konusuyla dolu. Namus adına öldürülen Emine Bulut’un hikayesi çoğumuzu şok etti ve öfkelendirdi. 18 Ağustos’ta eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut çığlıklar içinde, ‘’Ölmek istemiyorum’’ diye haykırırken, 10 yaşındaki küçücük kızı, ‘’Anne lütfen ölme!’’ diyerek ağlarken; sadece olayı gözleriyle görenlerin canları yanmadı. O gün ve o günden beri, ülkece canımız yanıyor.

Bu olay gözler önünde açıkça yaşandığı için çok dikkat çekti ve binlerce kişi tarafından tepki gördü. Ama kadın cinayetleri, gördüğümüzden çok daha yaygındır—hem kendi ülkemizde hem de dünyada.

İncil Kadın Cinayeti Hakkında Ne Diyor?

İsa Mesih İncil’de, kadın cinayeti konusuna direkt hitap etti. Hikayeye bir bakalım.

İsa ise Zeytin Dağı’na gitti. Ertesi sabah erkenden yine tapınağa döndü. Bütün halk O’nun yanına geliyordu. O da oturup onlara öğretmeye başladı. Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa’ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler. “Musa, Yasa’da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?” Bunları İsa’yı denemek amacıyla söylüyorlardı; O’nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı.

İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu. Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” dedi.

Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı. Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa’yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu. İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu.

Kadın, “Hiçbiri, Efendim” dedi.

İsa, “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!”(Yuhanna 8:1-11)

Yasa’nın Uygulaması

Din bilginlerinin söylediği gibi, Yahudi yasasına göre bu kadın ölmeliydi. Fakat yasaya göre zinada yakalanan adamın da ölmesi gerekiyordu. Ama hikayemizdeki din bilginleri ve Ferisiler, yargılanması için adamı getirmediler; sadece kadını getirdiler. Şiddet, ceza, yargı ve hatta ölüm, sadece kadın için geldi.

Yasa adil bir şekilde uygulanmadığı halde, yasaya uymak adına bu kadın öldürülebilirdi. Ama İsa Mesih kadını ölüme mahkum etmeyi reddetti. İsa Mesih açıkça, kadın cinayetini reddetti.

İsa Mesih Kadın Cinayetine Açıkça Karşı Geldi!

2000 yıl önce İsa Mesih, kadın cinayeti konusuna hitap etti ve buna karşı çıktı. Ayrıca İsa Mesih masum bir kadını değil; suçlu bir kadını korudu. Bundan ne anlayabiliriz? Kadına karşı şiddetin hiç mi hiç haklı bir nedeni olamaz!

İsa Mesih Kadını Yargılamadı

Bu hikaye hem kadın cinayeti hem de yargılama hakkındaydı. İsa Mesih tapınaktaki insanlara kendi günahlarını hatırlatarak birbirlerini yargılamamalarını söyledi. Bir de ne dedi? “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. Ama kadının yaptığını da haklı çıkarmadı, aksine günah işlememesini buyurdu. Başka bir ayet diyor ki: “Tanrı, Oğlu’nu dünyayı yargılamak için göndermedi, dünya O’nun aracılığıyla kurtulsun diye gönderdi.” (Yuhanna 3:17)

Bu kadın hepimiz gibi günah işledi. Hepimiz gibi yasaya karşı geldi. Hepimiz gibi utancı vardı. Ama İsa Mesih yargılamaya gelmedi. Bu kadını ve hepimizi kurtarmayı geldi. Bizim yerimize, hiç günah işlemeyerek yasaya mükemmel bir şekilde uydu. Çarmıha gerilerek günahlarımızın cezasını, yasanın cezasını üstelenmeye geldi. “Böylece Mesih İsa’ya ait olanlara artık hiçbir mahkümiyet yoktur.” (Romanlılar 8:1)

Şimdi, zinada yakalanan bir kadının bile öldürülmesine izin vermeyen İsa Mesih’in ne yaptığını anlamaya çalışalım. Öldürülen masum kadınlarımıza uygulanan şiddetlerin haklı hiçbir yanı yoktur. Kaldı ki hiç kimsenin, dünyanın en büyük yanlışını yapan bir kadını bile öldürmeye hakkı yoktur. Hiçbir kadına uygulanan, hiçbir şiddet için geçerli bir neden, bir bahane yoktur. Şiddet için, cinayet için; hiçbir neden yeterli değildir. Bunu anlamak için, İsa Mesih’in örneğine bakalım ve O’nun gibi yaşamaya çalışalım.