ON EMİR NEDİR? NE ZAMAN VE KİMLERE VERİLMİŞTİR?

On Emir Neden Önemlidir?

On Emir herkes tarafından bilinen, Tanrı’nın Sina Dağı’nda Musa aracılığıyla İsrailoğullarına vermiş olduğu yasalardır bütünüdür. İsrailoğullarına verilmiş yasalar bundan ibaret değildir, ancak On Emir ilk yasalar olarak kabul edilebilir. On Emir ile ilgili daha fazla ayrıntıya girmeden önce o dönemin tarihsel ve kültürel özelliklerine bakılması gerekir.

Kutsal Kitap bize Adem ve Havva’nın günaha düşüşünden sonra Nuh’a kadar gitgide kötüleşen, günahkar, bozulmuş bir dünya olduğunu gösterir. Nuh tufanı sonrasında Tanrı’ya başkaldıran insanları cezalandıran Tanrı Babil Kulesi’ni yok ederek insanları birbirinden ayırır. Bunun sonrasında Tanrı İbrahim’i seçip onunla antlaşma yapar. Bu antlaşmaya göre İbrahim’i soyunu, hiç çocuğu olmamasına ve ilerlemiş yaşına rağmen bereketleyeceğini vaat eder. İbrahim’e bir oğul ve bu oğul aracılığıyla bir ulus, bu ulus aracılığıyla tüm uluslara ulaşan bir bereketleyeceği sözünü verir.

on emir

On Emir ve Tevrat

Tanrı’nın Vaadi

“Seni büyük bir ulus yapacağım,
Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım,
Bereket kaynağı olacaksın.
Seni kutsayanları kutsayacak,
Seni lanetleyeni lanetleyeceğim.
Yeryüzündeki bütün halklar
Senin aracılığınla kutsanacak.” (Yaratılış 12: 2 – 3)

Bunun sonrasında Tanrı İbrahim’e bir oğul verir ve ismini İshak koyar. Bu antlaşmayı İshak, İshak’ın oğlu Yakup ve Yakup’un oğlu Yusuf’la devam ettirir. Yusuf, Mısır’da önemli bir konuma gelir ve İsrailliler Mısır’a yerleşir. 430 yıl boyunca Mısır’da büyüyen İsrailliler Mısır tarafından köle yapılır ve Tanrı İbrahim dolayısıyla İsrail halkıyla olan antlaşmasına sadık kalarak İsrailoğullarını Mısır’dan kölelikten kurtarır.

Tanrı’nın Musa önderliğinde Mısır’dan kurtardığı İsrail halkının bu yolculuklarında İsraillilere yasalar verir. Bu yasaların başlıca amacı İsraillilerin Tanrı’nın halkı olarak Tanrı’yla olan antlaşma ilişkilerini ve biribirleriyle / diğer uluslarla olan ilişkileri düzenlemek. Aşağıda bu emirleri görebilirsiniz:

On Emir:

1- Seni Mısır’dan, köle olduğun ülkeden çıkaran Tanrın RAB benim. Benden başka tanrın olmayacak.

2- Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın.

3- Tanrın RAB ‘bin adını boş yere ağzına almayacaksın. Çünkü RAB , adını boş yere ağzına alanları cezasız bırakmayacaktır.

4- Şabat Günü’nü kutsal sayarak anımsa. Altı gün çalışacak, bütün işlerini yapacaksın. Ama yedinci gün bana, Tanrın RAB ‘be Şabat Günü olarak adanmıştır.

5- Annene babana saygı göster. Öyle ki, Tanrın RAB ‘bin sana vereceği ülkede ömrün uzun olsun.

6- Adam öldürmeyeceksin.

7- Zina etmeyeceksin.

8- Çalmayacaksın.

9- Komşuna karşı yalan yere tanıklık etmeyeceksin.

10- Komşunun evine, karısına, erkek ve kadın kölesine, öküzüne, eşeğine, hiçbir şeyine göz dikmeyeceksin.

On Emir

Musa Tanrı’nın On Emir’ini halkına anlatıyor

On Emir ve Antlaşma

Burada önemli bir nokta var. Tanrı ve halkı arasındaki ilişkiyi başlatan bir koşul olarak görmemek lazım. Tanrı İbrahim, İshak ve Yakup’la olan antlaşmasına olan sadakati dolayısıyla İsrail halkını Mısır’da kölelikten kurtardı. Dolayısıyla Musa’ya kadar giden bir ilişki zaten oluşmuştu. Ancak şimdi Tanrı İsrail halkıyla bu ilişkiyi devam ettirmek için bir antlaşma veriyor. Bu antlaşmanın iki tarafı var: Tanrı ve Tanrı’nın halkı. Tanrı’nın burada halkından beklediği en önemli şey kutsal olmalarıdır. Çünkü İsrail halkı ayrıcalıklı olmak için seçilmedi. Diğer halkları Tanrı’ya yaklaştıracak kahin halk olarak sorumlulukları vardı. Bu antlaşmanın en önemli noktası budur.

Hristiyan Görüş:

İsrailoğullarının on emirden başka yasaları vardı tabi ki. Eski Antlaşma yasaları toplamda 613 tanedir. Ancak bunlar arasında en önemli olanlarını İsa Mesih İncil’de geçen bir konuşmada şöyle anlatıyor:

Ferisiler, İsa’nın Sadukiler’i susturduğunu duyunca bir araya toplandılar. Onlardan biri, bir Kutsal Yasa uzmanı, İsa’yı denemek amacıyla O’na şunu sordu: “Öğretmenim, Kutsal Yasa’da en önemli buyruk hangisidir?” Onlardan biri, bir Kutsal Yasa uzmanı, İsa’yı denemek amacıyla O’na şunu sordu: “Öğretmenim, Kutsal Yasa’da en önemli buyruk hangisidir?” İsa ona şu karşılığı verdi: “ ‘Tanrın Rab’bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin.’ İşte ilk ve en önemli buyruk budur. İlkine benzeyen ikinci buyruk da şudur: ‘Komşunu kendin gibi seveceksin.’ Kutsal Yasa’nın tümü ve peygamberlerin sözleri bu iki buyruğa dayanır.” (Matta 22: 34 – 40)